top of page

Zararlı Alışkanlıkları Nasıl Bırakırsınız? Bilimsel ve Duygusal Bir Yolculuk


zararlı alışkanlıklar

Sigarayı her bırakma girişiminizin bir hafta sonra neden sonlandığını hiç merak ettiniz mi? Ya da akşamları elinizin telefonunuza gidip saatlerce sosyal medyada kaybolmasını nasıl durduracağınızı bilemediğiniz oldu mu? Zararlı alışkanlıklarınızı bırakabilmek, sadece irade göstermekten çok daha karmaşık, duygusal ve nörolojik bir süreçtir. Bir alışkanlık, beynimizde derin nöral yollar oluşturmuş otomatik bir davranış döngüsüdür. Bu döngüyü kırmak, sadece "durmak" değil, onun yerine yeni ve sağlıklı bir döngü inşa etmek demektir. İşte, bu zorlu ama kesinlikle başarılabilir yolculukta size rehberlik edecek beş etkili strateji.


1. Alışkanlık Döngünüzü Çözümleyin: Tetikleyici, Rutin, Ödül

Charles Duhigg'nin "Alışkanlığın Gücü" kitabında belirttiği üzere, her alışkanlık bir tetikleyici, bir rutin ve bir ödülden oluşan bir döngüyü takip eder. Alışkanlığınızı anlamak için bu döngüyü analiz etmelisiniz.

Tetikleyici: Sizi otomatik davranışa iten şey nedir? Bu bir duygu (stres, can sıkıntısı, yalnızlık), bir durum (iş molası, akşam evde tek başına oturmak), bir zaman (yemekten sonra), bir yer (koltuk) veya başka bir insan olabilir.

Rutin: Tetikleyiciden sonra gerçekleştirdiğiniz otomatik davranışın kendisidir (sigara içmek, abur cubur yemek, telefonu kontrol etmek).

Ödül: Bu davranışın size sağladığı, beyninizin arzuladığı şey nedir? Geçici bir rahatlama mı? Zihinsel bir kaçış mı? Sosyal bir bağ mı? Sosyal medyayı kontrol etmenin ödülü, "ait hissetme" veya "bir şeyleri kaçırmama" olabilir.

Bir hafta boyunca, alışkanlığınızı her gerçekleştirdiğinizde bu üç bileşeni yazın. Asıl ödülü bulmak, onu daha sağlıklı bir şekilde nasıl elde edeceğinizi bulmanızı sağlar.


2. Kök Sebebi Keşfedin: Duygusal Açlığı Fark Edin

Çoğu kötü alışkanlık, karşılanmamış bir duygusal ihtiyacın giderilme çabasıdır. Stresli hissettiğinizde sigara yakıyorsanız, asıl ihtiyacınız "sakinleşmek" olabilir. Canınız sıkıldığında buzdolabına gidiyorsanız, asıl ihtiyacınız "uyarılma" veya "zevk" olabilir. Alışkanlığınızın size ne hissettirdiğini derinlemesine düşünün. Bu davranış, hangi boşluğu dolduruyor? Bu duygusal açlığın farkına varmak, alışkanlığa duyduğunuz ihtiyacı azaltmanın ilk adımıdır.

,

3. Rutini Değiştirin, Davranışı Değil: Kuralınız "Yerine Koymak" Olsun

İrade, alışkanlıkla savaşarak onu yenmek için güvenilir bir silah değildir. Çok daha etkili bir strateji, aynı tetikleyici ve ödülü koruyarak, sadece "rutin" kısmı değiştirmektir. Kendinize "Bunu YAPMA" demek yerine, "Bunun YERİNE ŞUNU YAPACAĞIM" deyin.

Tetikleyici: İşten sonra stresli hissetmek.

Eski Rutin: Bir kadeh şarap içmek.

Ödül: Rahatlama.

YENİ Rutin: 10 dakikalık hızlı bir yürüyüşe çıkmak / enstrüman çalmak / derin nefes egzersizi yapmak.

Bu yeni rutin de aynı ödülü (rahatlama) sağlıyor mu? Evet. Ancak bunu yapmak, beyninize yeni bir nöral yol inşa etmeyi öğretir. Zamanla, stres tetikleyicisi sizi otomatik olarak yürüyüşe çıkmaya itecektir.


4. Ortamınızı Yeniden Düzenleyin: Görünmez Yapın, Zorlaştırın

İradeye güvenmek yerine, çevrenizi alışkanlığa aykırı olacak şekilde düzenleyin. Bu, "ortamın gücünden" yararlanmaktır.

Sigarayı bırakmak: Çakmak, küllük gibi her şeyi atın. Sigarayı göz önünden kaldırın.

Abur cuburu bırakmak: Evinize abur cubur almayın. Onun yerine, buzdolabında görünür yerde kesilmiş meyve bulundurun.

Telefon bağımlılığını azaltmak: Telefonunuzu daha uzak bir konumda bulundurun. Bildirimleri kapatın. Zaman kısıtlayıcı uygulamalar kullanın.

Alışkanlığı tetikleyen şeyleri ortamınızdan çıkarmak, onu gerçekleştirmek için gereken zihinsel enerjiyi ve çabayı büyük ölçüde artırır.


5. Kendinize Karşı Şefkatli Olun: Mükemmeliyetçilik Tuzaklarına Düşmeyin

Hiç kimse bir gecede alışkanlıklarını değiştirmez. "21 Gün Kuralı" bir efsanedir; gerçekte bu süreç aylar alabilir. University College London’da yapılan araştırmaya göre, yeni bir alışkanlık edinmek ortalama 66 gün sürüyor; bu süre kişiden kişiye değişerek 18 ile 254 gün arasında değişebiliyor. Daha yeni çalışmalar da benzer şekilde, alışkanlıkların genellikle 2 ay civarında yerleştiğini, bazı durumlarda ise 300 günü aşabildiğini gösteriyor.

Alışkanlığınızı değiştirme yolculuğunuzda bir tökezleme yaşadığınızda, bu bir başarısızlık değil, bir öğrenme fırsatıdır. Kendinizi suçlamak, stresi artırır ve sizi başa döndüren bir kısır döngüye sokar. Bunun yerine, kendinize şefkat gösterin. "Tamam, bu sefer düştüm. Bu, benim zayıf olduğumu göstermez. Sadece zorlandığımı gösterir. Şimdi kalkıp yoluma devam edeceğim." Bu içsel diyalog, pes etmeden devam etmenizi sağlayacak en güçlü motivasyon kaynağıdır.


Unutmayın, kötü bir alışkanlığı bırakmak, bir süreçtir. Bu beş adım üzerinde sabırla ve istikrarla çalışmak, sadece bir alışkanlıktan kurtulmak değil, aynı zamanda kendinize olan güveninizi ve öz disiplininizi de derinden güçlendirecektir. Bu yolculukta, özellikle bağımlılık düzeyinde bir alışkanlıkla mücadele ediyorsanız, bir psikologdan destek almak, size güçlü bir strateji ve duygusal dayanak sağlayabilir. İlk adımı atmak her zaman en zorudur, ama attığınız her küçük adım, sizi özgürlüğünüze bir adım daha yaklaştırır.

 

 
 

Klinik Psikolog Çağla Anar

caglaanar1@gmail.com

+90 538 336 60 48

  • Instagram
  • LinkedIn

Online Seanslar 

Hafta içi: 10:00 - 21:00​

Yüz Yüze Seanslar 

(İstanbul Maltepe-İdealtepe)

Perşembe: 16:00-21.00

Cumartesi: 11.00-19.00

(İstanbul Levent)

Çarşamba:  17.00-20.00

Terapi Gün ve Saatleri

© 2025 Klinik Psikolog Çağla Anar. Tüm Hakları Saklıdır.

bottom of page