top of page

Parkinson ve Psikoloji: Bedenin Ötesinde Bir Yolculuk

parkinson

Parkinson hastalığı denildiğinde akla ilk gelenler titreme, yavaş hareket ve kas sertliği gibi fiziksel belirtiler olur. Ancak Parkinson’un yalnızca bir motor hastalığı olmadığını biliyor muydunuz? Bu tanıyı alan bireyler, fiziksel semptomların yanı sıra derin bir duygusal ve psikolojik yolculuğa da çıkıyor. Parkinson’la yaşamak, sadece bedenle değil, zihinle de mücadele etmeyi gerektiriyor. İşte bu noktada psikolojik destek, hastalıkla baş etmede en az ilaç tedavisi kadar kritik bir rol oynuyor.

 

Parkinson’un Psikolojik Yüzü: Görünmeyen Belirtiler

Parkinson’la yaşayan bireyler sıklıkla şu duygusal zorluklarla karşılaşır:

Depresyon ve Kaygı Bozuklukları: Hastalığın ilerleyici doğası, belirsizlik ve günlük yaşam kısıtlamaları, derin bir üzüntü veya sürekli bir endişe hali yaratabilir.

Sosyal İzolasyon: Fiziksel semptomlar nedeniyle sosyal aktivitelerden uzaklaşma, yalnızlık hissini artırabilir.

Öfke ve İnkar: Tanıya tepki olarak ortaya çıkan öfke veya hastalığı reddetme, duygusal dalgalanmalara yol açabilir.

Bilişsel Değişimler: Unutkanlık, dikkat dağınıklığı veya karar verme güçlüğü gibi bilişsel belirtiler, özgüven kaybına neden olabilir.

 

Psikolojik Destek Neden Bu Kadar Önemli?

Parkinson’la fiziksel mücadele ederken, psikolojik sağlamlık da en az bedensel dayanıklılık kadar değerlidir. Araştırmalar, psikolojik destek alan Parkinson hastalarının yaşam kalitelerinin belirgin şekilde arttığını gösteriyor. Doğru psikolojik müdahaleler:

Depresyon ve kaygı semptomlarını hafifletir.

Hastalığa uyum sürecini hızlandırır.

Aile içi iletişimi güçlendirir.

Özgüven ve kontrol duygusunu yeniden inşa eder.

 

Parkinson’la Psikolojik Olarak Baş Etmenin 5 Yolu

Psikoeğitim: Hastalığı Anlamak

Parkinson’u tanımak, onunla yaşamayı öğrenmenin ilk adımıdır. Hastalığın seyri, tedavi seçenekleri ve olası psikolojik etkiler hakkında bilgilenmek, korkuyu azaltır ve kontrol hissini güçlendirir.

 

Terapi Desteği: Duygulara Açılan Kapı

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) gibi yöntemler, olumsuz düşünce kalıplarını kırmaya ve duygusal tepkileri yönetmeye yardımcı olur. Ayrıca, grup terapileri, benzer deneyimleri paylaşan bireylerle dayanışma imkanı sunar.

 

Mindfulness ve Meditasyon: An’da Kalabilmek

Düzenli mindfulness pratikleri, kaygıyı azaltır ve beden farkındalığını artırarak motor semptomlarla daha etkili baş etmeyi sağlar.

 

Sosyal Bağları Güçlendirmek: Yalnız Olmadığını Bilmek

Aile, arkadaşlar veya Parkinson destek gruplarıyla iletişim halinde olmak, duygusal yükü hafifletir ve umudu besler.

 

Uzman Kılavuzluğu: Psikolog ve Psikiyatrist Desteği

Psikologlar, duygusal baş etme becerileri geliştirmenize yardımcı olurken; psikiyatristler, depresyon veya anksiyete için ilaç tedavisi planlayabilir.

 

Parkinson’la Yaşamak Bir Yolculuktur

Parkinson’la yaşamak, inişli çıkışlı bir yolculuktur. Ancak bu yolculukta yalnız olmadığınızı unutmayın. Psikolojik destek, sadece semptomlarla baş etmenize değil, aynı zamanda anlamlı ve tatmin edici bir hayat sürmenize de olanak tanır. Bedeninizin sınırlarını kabul ederken, ruhunuzun sınırsız gücünü keşfetmek için bir adım atın.

 

Bu yazı, Parkinson hastalığıyla psikolojik baş etme yöntemleri hakkında genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Tanı ve tedavi için lütfen nöroloji ve psikiyatri uzmanlarına başvurunuz.

 

 
 

Klinik Psikolog Çağla Anar

caglaanar1@gmail.com

+90 538 336 60 48

  • Instagram
  • LinkedIn

Online Seanslar 

Hafta içi: 10:00 - 21:00​

Yüz Yüze Seanslar 

(İstanbul Maltepe-İdealtepe)

Perşembe: 16:00-21.00

Cumartesi: 11.00-19.00

(İstanbul Nişantaşı)

Pazar: 12.00-16.00

Terapi Gün ve Saatleri

© 2025 Klinik Psikolog Çağla Anar. Tüm Hakları Saklıdır.

bottom of page