top of page

İstifçilik Nedir?: Biriktirme Davranışının Nedenleri, Belirtileri ve Çözüm Önerileri

istifçilik

İstifçilik, ya da biriktirme davranışı, modern yaşamda giderek daha fazla dikkat çeken bir psikolojik durumdur. İstifçiliğin basitçe “fazla eşya biriktirme” olarak algılanması yaygın olsa da, bu durum aslında derin psikolojik kökenlere sahip bir davranış biçimidir. İstifçilik, yalnızca maddi nesnelerin toplanmasıyla sınırlı kalmaz; duygusal ve psikolojik bağlamlarda da farklı şekillerde kendini gösterebilir.

 

İstifçilik Nedir?

İstifçilik, gereksiz veya eski eşyaların biriktirilmesi, bunların atılmaması ve bazen bu eşyaların kişiye psikolojik bir bağ oluşturması durumudur. İstifçiler, bu eşyaları genellikle duygusal bir bağ, gelecekte kullanma beklentisi ya da değerli olduklarını düşündükleri için biriktirirler. Zaman içinde bu durum, bireyin yaşam alanını daraltabilir ve günlük yaşamda zorluklar yaratabilir.

 

İstifçilik Davranışının Nedenleri

İstifçilik davranışı, birçok farklı psikolojik faktörden kaynaklanabilir. Bu nedenler arasında kişisel deneyimler, ailevi geçmiş, beyin kimyası ve çevresel etkiler yer alabilir.

 

Duygusal Bağ Kurma: Birçok istifçi, eşyalarına duygusal bir bağ geliştirir. Özellikle geçmişteki kayıplar, travmalar veya zorlu yaşam olayları yaşayan kişiler, eşyalarına duygusal anlam yükleyebilirler. Bu eşyalara bir nevi "güven" arayışıyla bağlılık hissi oluşur ve onları atmak, bu güveni kaybetmek anlamına gelir.

 

Kaybetme Korkusu: Kaybetme veya eksiklik hissi, istifçiliğin temel sebeplerinden biridir. Bazı bireyler, bir şeyleri kaybetmenin kendilerini güvensiz hissettireceğini düşündüklerinden, biriktirdikleri eşyaları atmaya korkarlar. Bu durum, obsesif-kompulsif bozukluk (OKB) ile ilişkilendirilebilir.

 

Karar Verme Güçlüğü: İstifçilik, karar verme sürecindeki zorluklardan da kaynaklanabilir. Eşyaların değerini değerlendirmek ve onları atmak konusunda zorlanan bireyler, gereksiz eşyaları biriktirme eğilimindedir. Bu kişiler, her bir eşyayı değerli kabul etme eğilimindedirler.

 

Depresyon ve Anksiyete: Depresyon, bireylerin kendilerine veya çevrelerine olan ilgilerini kaybetmelerine yol açabilir. Bu durum, eşyaların bir tür “güven kaynağı” olarak birikmesine neden olabilir. Anksiyete ise, bir şeylerin kaybolma korkusu ile eşya biriktirmeyi körükleyebilir.

 

Çocukluk Deneyimleri ve Aile Dinamikleri: Çocuklukta yaşanan travmalar veya yetersiz maddi koşullar, bireylerin gelecekte eşya biriktirme davranışını sergilemesine yol açabilir. Özellikle kıtlık veya maddi yoksunluk yaşayan bireyler, “geri dönmemek üzere kaybetme” korkusuyla eşyalarını biriktirirler.

 

İstifçiliğin Belirtileri

 

Eşyaların Birikmesi: Yaşanılan mekânın zamanla dolup taşması, hareket alanının daralması.


Eşyaların Değeri Hakkında Aşırı İnanç: Eşyaların değeri konusunda aşırı bir bağlanma, atılmasına yönelik güçlü direnç.


Günlük Yaşamda Zorluklar: Eşyaların birikmesi, yaşamı organize etme konusunda engeller oluşturur; örneğin, eşyaların arandığında bulunamaması veya temizliğin zorlaşması.


Sosyal İzolasyon: İstifçiler, evlerinin durumunu gizlemek amacıyla sosyal çevrelerinden uzaklaşabilirler. Ayrıca, eşya biriktirme durumu kişiyi yalnızlaştırabilir.

 

İstifçiliği Aşmak İçin Çözüm Önerileri

İstifçilik, kişiye ve çevresine ciddi zorluklar yaratabilir. Ancak bu durum tedavi edilebilir ve çözülebilir. İşte istifçiliği aşmak için bazı öneriler:

 

Profesyonel Yardım Almak: İstifçilik, profesyonel psikolojik destek gerektirebilecek bir durumdur. Bir terapist veya psikolog ile yapılan görüşmeler, kişinin duygusal bağlarını çözmesine ve davranışlarını anlamasına yardımcı olabilir. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) gibi terapiler, olumsuz düşünce kalıplarını değiştirmede etkili olabilir.

 

Adım Adım Temizlik Yapmak: Birikmiş eşyaları hemen atmak yerine, küçük adımlarla ve belli bir zaman dilimi içinde temizlik yapmak daha sağlıklı bir yaklaşım olabilir. Bu süreçte, hangi eşyaların gerçekten gerekli olduğunu belirlemek önemlidir.

 

Duygusal Bağlardan Kurtulmak: Eşyalarla olan duygusal bağ, genellikle atma sürecinde engel teşkil eder. Kişinin, eşyalarına duyduğu duygusal bağları sorgulaması ve bu bağları sağlıklı bir şekilde çözmesi gerekir.

 

Duygusal Destek Almak: İstifçilik, yalnızca bireysel bir mesele değil, aynı zamanda sosyal bir sorundur. Bu süreçte, aile üyeleri ve arkadaşlar destekleyici olabilir. Onların yardımıyla, birikmiş eşyalarla başa çıkmak daha kolay hale gelir.

 

Küçük Hedefler Koymak: İstifçilikten kurtulma süreci zaman alabilir. Küçük hedefler koyarak, her hafta bir alanı düzenlemeye çalışmak, sürecin daha yönetilebilir olmasını sağlar.

 

Eşyaların Değerini Yeniden Tanımlamak: Kişiler, eşyalarına sadece maddi değil, duygusal açıdan da değer verdiklerinde, bu değer yeniden değerlendirilmelidir. Eşyaların her zaman değerli olmayabileceği, onların yerine başka sağlıklı alışkanlıklar geliştirilebileceği öğretilmelidir.

 

İstifçilik, genellikle göz ardı edilen ancak psikolojik olarak önemli bir davranış bozukluğudur. Eşyalarla bağ kurma, kaybetme korkusu ve zihinsel sağlık sorunları, bu davranışın başlıca nedenleridir. Ancak doğru tedavi ve destekle, istifçilik sorunu yönetilebilir. Eğer siz veya çevrenizde biri bu sorunu yaşıyorsa, profesyonel yardım almak, davranışları değiştirmek ve yaşam alanını düzenlemek için önemli adımlar atılabilir.

 
 

Klinik Psikolog Çağla Anar

caglaanar1@gmail.com

+90 538 336 60 48

  • Instagram
  • LinkedIn

Terapi Saatleri

Online Seanslar -

Hafta içi: 10:00 - 21:00​

Yüz Yüze Seanslar (İstanbul Maltepe)

Perşembe: 16:00-21.00

Cumartesi: 11.00-19.00

© 2025 Klinik Psikolog Çağla Anar. Tüm Hakları Saklıdır.

bottom of page