Kendini Değersiz Hissetmekle Nasıl Başa Çıkılır? (Adım Adım Rehber)
- Çağla Anar
- 8 Eki
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 16 Eki

Bazen içinizde, sürekli olarak yaptıklarınızın yeterli olmadığını, başarılarınızın şans eseri olduğunu veya sizi seven insanların aslında sizi tanısalardı vazgeçeceklerini fısıldayan bir ses duyarsınız. Bu ses, sizi her koşulda eleştirir, küçük hatalarınızı büyütür ve içinize derin bir değersizlik hissi yerleştirir. Kendini değersiz hissetmek, bir duygu olmaktan çok, kişinin kendi varlığına dair temel bir yargıya dönüşebilir. Bu his, zamanla hayatın her alanında kendinizi geri çekmenize, fırsatları kaçırmanıza ve ilişkilerde hep karşı tarafa minnet duymanıza neden olabilir.
Bu değersizlik duygusunun kökleri çoğunlukla çocukluk dönemine uzanır. Tekrarlayan eleştiriler, koşullu sevgi gösterilmesi, ihmal veya duygusal olarak ihtiyaçların karşılanmaması, kişinin zihninde "yetersizim" inancını oluşturabilir. Yetişkinlikte ise mükemmeliyetçi bir tutum, sürekli başkalarıyla kıyaslanma hali veya toksik ilişkiler bu duyguyu beslemeye devam eder. Sosyal medyada herkesin kusursuz ve başarılı hayatlarını izlemek de bu yangına adeta benzin döker. Unutulmamalıdır ki bu bir karakter zaafı değil, öğrenilmiş bir düşünce kalıbıdır.
Değersizlik Hissinin Zihnimizde ve Davranışlarımızdaki Yansımaları
Bu duygu, kendini birçok farklı şekilde gösterebilir. En yaygın belirtilerden biri, övgüleri kabul etmekte zorlanmaktır. Size güzel bir iş çıkardığınız söylendiğinde, içinizden "aslında o kadar da iyi değil" veya "karşımdaki kişi sadece kibar davranıyor" diye düşünmektir. Sosyal ortamlarda sürekli onay aramak, reddedilme korkusuyla fikirlerinizi açıkça söyleyememek veya hayır diyememek de değersizlik hissinin önemli dışavurumlarıdır. Ayrıca, başarısızlıkları kişiselleştirip bunları "yetersiz olduğunuzun kanıtı" olarak görmek de bu zihinsel tuzağın bir parçasıdır.
Kendini Değersiz Hissettiğinizde Uygulayabileceğiniz Güçlendirici Adımlar
Bu derin ve acı verici duyguyla başa çıkmak mümkündür. İşe, o zalim iç sesi fark ederek başlayabilirsiniz. Zihninizden "Ben değersizim" gibi bir düşünce geçtiğinde, durun ve kendinize şunu sorun: "En iyi arkadaşım böyle hissetseydi, ona da böyle mi söylerdim?" Muhtemelen cevabınız hayır olacak. O zaman kendinize de aynı şefkat ve anlayışla yaklaşmanın zamanı gelmiştir.
Kendinize bir değer defteri oluşturmayı deneyin. Bu deftere, her gün, size iyi geldiğini düşündüğünüz bir değerinizi yazın. Örneğin, "Bugün bir arkadaşıma yardım ettim, bu benim 'şefkatli' bir insan olduğumu gösteriyor" veya "Zor bir işi tamamladım, bu 'azimli' olduğum anlamına geliyor." Bu egzersiz, odağınızı kusurlarınızdan, sizi siz yapan olumlu özelliklere kaydırmanıza yardımcı olur.
Küçük hedefler belirleyerek ve onları başararak kendinize olan güveninizi inşa edin. Dev projeler yerine, ulaşılabilir ve somut hedefler koyun. Her küçük başarı, beyninize "yapabilirim" mesajını gönderen güçlü bir onaylamadır. Ayrıca, sizi sürekli eleştiren veya küçük düşüren insanlarla aranıza sağlıklı sınırlar koymak da en az kendinize gösterdiğiniz şefkat kadar önemlidir.
Unutmayın, hissettiğiniz o değersizlik duygusu sizin gerçek benliğiniz değil, size öğretilmiş bir yanılsamadır. Bu duygu kalıcı bir hüküm değil, üzerinde çalışılabilir bir konudur. Bu yolda ilerlerken, bu derin köklere inip sağlıklı düşünce kalıplarını yeniden inşa etmek için bir psikologdan destek almak, en değerli yatırımı kendinize yapmak anlamına gelir. Siz, o iç sesin söylediklerinden çok daha güçlü ve değerlisiniz.



