top of page

İlişkinizi Güçlendirecek Beş Sevgi Dili

Güncelleme tarihi: 7 Kas

beş sevgi dili aşk

Her birimiz sevgiyi farklı şekillerde ifade eder ve algılarız. Kimi güzel sözlerle değer gördüğünü hisseder, kimi ise dokunuşların sıcaklığında sevildiğini anlar. Sevgi dillerini anlamak ve partnerinizin sevgi dilini konuşmayı öğrenmek, ilişkinizde derin bir bağ kurarak ilişkinizi güçlendirmenin anahtarı olabilir. 


Gary Chapman’ın “Beş Sevgi Dili” teorisi, sevgiyi ifade etme ve algılama biçimlerimizin beş ana kategoriye ayırır. Bu dillerden hangisi baskınsa, sevgi ve bağlılık duygularımızı en çok o şekilde hissederiz.


Beş Sevgi Dili


1.     Onay Sözleri: Bu dil, sözlü ifadelerle sevgiyi göstermeyi içerir. İltifatlar, takdir sözleri, teşekkürler ve cesaretlendiren sözler bu dilin en önemli unsurlarıdır. Bu sevgi diline sahip olan kişiler, kendilerine söylenen güzel sözler ve onay ifadeleriyle mutlu olurlar.

2.     Nitelikli Beraberlik: Kaliteli zaman geçirmek, bu sevgi dilinin ana unsurudur. Birlikte geçirilen zamanın değerli ve anlamlı olması önemlidir. Bu dili konuşan kişiler, partnerleriyle tam anlamıyla bağlantı kurduklarında, dikkatle dinlendiklerinde ve birlikte anılar biriktirdiklerinde kendilerini değerli hissederler.

3.     Hediye Alma: Hediyeler, bu sevgi diline sahip olan kişiler için sevgiyi gösteren somut işaretlerdir. Hediyenin maddi değeri önemli olmasa da, düşünülerek ve özenle seçilmiş olması bu kişileri mutlu eder. Bu dilde, küçük jestler bile büyük bir sevgi ifadesi olarak kabul edilir.

4.     Hizmet Davranışları: Sevdiğiniz kişinin işlerini kolaylaştırmak, ona yardımcı olmak ya da günlük sorumlulukları paylaşmak bu sevgi dilinin göstergeleridir. Yemek yapmak, ev işlerinde yardımcı olmak ya da küçük iyiliklerde bulunmak, bu dili konuşan kişiler için büyük bir anlam taşır.

5.     Fiziksel Temas: Sarılmak, el ele tutuşmak, öpüşmek ve benzeri fiziksel temaslar bu sevgi dilinin temelidir. Bu dili konuşan kişiler, dokunulma yoluyla sevgiye ihtiyaç duyarlar ve fiziksel temas, onlar için en güçlü bağ kurma yollarından biridir.


Peki, Ya Partnerimizle Sevgi Dilimiz Farklıysa?


Bu durumda kendimizi yanlış anlaşılmış ya da yeterince sevilmiyormuş gibi hissedebiliriz. Örneğin, siz sevgiyi dokunarak gösterirken, partneriniz sözlü ifadelerle göstermeyi tercih ediyorsa, aranızda bir kopukluk oluşabilir. Bu fark, ilişkide iletişim eksikliğine ve duygusal uzaklaşmalara yol açabilir. Bu durumda ilk adım, her iki tarafın da sevgi dillerini anlaması ve saygı göstermesi olacaktır. Onun sevildiğini hissettiği anları ve sizin ona sevginizi nasıl göstermeyi tercih ettiğinizi paylaşmak anlama sürecini kolaylaştırabilir. Partnerinizin sevgi dilini öğrendiğinizde, ona sevgiyi kendi dilinde göstermek için çaba sarf etmek ilişkinizi güçlendirecektir. Aynı şekilde, kendi ihtiyaçlarınızı ve beklentilerinizi partnerinizle açık bir şekilde paylaşmak da çok önemlidir.


Sevgi dillerini öğrenmek, yalnızca partnerimizi mutlu etmekle kalmaz; aynı zamanda ilişkide daha derin bir anlayış ve bağlılık oluşturur. Sevgi dillerimizin farklı olması bir sorun değil, tam tersine birbirimizi daha iyi tanıma fırsatıdır. Bu farkı kabul etmek ve uyum sağlamak, sağlıklı ve güçlü bir ilişkinin anahtarı olabilir.


Klinik Psikolog Çağla Anar

 
 

Klinik Psikolog Çağla Anar

caglaanar1@gmail.com

+90 538 336 60 48

  • Instagram
  • LinkedIn

Online Seanslar 

Hafta içi: 10:00 - 21:00​

Yüz Yüze Seanslar 

(İstanbul Maltepe-İdealtepe)

Perşembe: 16:00-21.00

Cumartesi: 11.00-19.00

Terapi Gün ve Saatleri

© 2025 Klinik Psikolog Çağla Anar. Tüm Hakları Saklıdır.

bottom of page